‘TÜRK MİLLETİ OLARAK ESARET ALTINDA YAŞAYAMAYACAĞIMIZI GÖSTERDİK’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in Filistin’e yönelik devam eden saldırılarına tepki göstererek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Dün Akif’in yaşayıp gördüklerine haykırdığı gibi biz de bugün Gazze başta olmak üzere katledilen, sömürülen, zulmedilen insanlar için Akif’in diliyle haykırmaya, haktan ve haklıdan yana olmaya devam edeceğiz. Zulmü alkışlamayacak, zalimi asla sevmeyeceğiz. Gelenin keyfi için şanlı geçmişimize dil uzatmayacağız. 3 buçuk soysuzun ardından zağarlık yapmayacağız. ‘Adam aldırma da geç git’ diyenlerden değil gerektiğinde canımız pahasına hakkı tutup kaldıranlardan olacağız. Merhum Akif’in yaklaşık bir sene evvel yaptığı şu tespitlerin isabetini bugün çok daha iyi anlıyoruz; Türk için istiklalsiz hayat müstahildir yani imkansızdır. Tarihte gösteriyor Türk istiklalsiz yaşayamaz. Türk Milleti olarak esaret altında, yabancı bir gücün boyunduruğu altında yaşayamayacağımızı bin yıllık tarihimizde defalarca gösterdik. Bunu Çanakkale’yi geçilmez yaparak gösterdik. Bunu tüm imkansızlıklara rağmen İstiklal harbimizi zafere ulaştırarak gösterdik. Bunu hala bedelini ödediğimiz Kıbrıs Barış Harekatı ile gösterdik. Bunu 15 Temmuz gecesi çıplak ellerimizle tanklara, uçaklara ölüm kusan silahlara meydan okuyarak gösterdik. Bunu emperyalist güçlere tetikçilik yapan teröristlerle mücadelemizde binlerce canımızı feda ederek gösterdik.”
‘BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİ HEDEF ALAN PROVAKASYONLAR YAŞANIYOR’
Erdoğan, konuşmasının devamında, “Bunu FETÖ’sünden PKK’sına, eli kanlı canilere karşı yürüttüğümüz çok yönlü mücadele ile gösterdik. Şundan herkes emin olsun; istiklalimize yönelik saldırılar devam ettikçe biz de istikbalimize sahip çıkmayı sürdüreceğiz. Maddi ve manevi olarak bedel ödesek de öz yurdumuzda hür ve özgür bir şekilde yaşama irademizden kesinlikle vazgeçmeyeceğiz. Son günlerde bu irademizin içeride ve dışarıda test edildiğini görüyoruz. Irak’ın kuzeyinde Mehmetçiğimize yönelik kalleş saldırıların gerisinde milletimizin istiklal aşkını sınama teşebbüsleri vardır. Dikkat ederseniz hepimizin yüreğini dağlayan saldırılardan sonra birlik ve beraberliğimizi hedef falan çeşitli provakasyonlar yaşanıyor. Toplumun farklı kesimlerini düşmanlaştıran 5’inci kol faaliyetlerini terör saldırılarının bir devamı olarak değerlendiriyoruz. İç kaleyi sarsmayı, bizi içerden zayıflatmayı amaçlayan bu sosyal terör eylemleri; bütün bunlar karşısında hep birlikte daha net bir duruş sergilemeliyiz. Öfkenin, insan aklının önüne geçtiği bu hassas dönemlerde bilhassa siz gençlerimizden daha soğukkanlı hareket etmenizi bekliyorum” dedi.
‘SİZİ KARDEŞLERİNİZE KARŞI KIŞKIRTANLARA DİKKATLİ OLUN’
Erdoğan, birlik ve beraberlik vurgusu yaparak, “Gençler şunu lütfen unutmayın; Türkiye bizim ortak vatanımızdır. Ortak çatımız, ortak yuvamızdır. Gençler; bu topraklar üzerinde bin yıldır yan yana yaşayan, kanı kanına karışmış insanlar olarak hepimiz biriz, beraberiz, kardeşiz. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Arabıyla, Sünnisi ve Alevisi ile 85 milyon olarak hepimiz aynı kilimin desenleriyiz. Tüm genç kardeşlerime sesleniyorum; acımız ve öfkemiz ne kadar büyük olursa olsun bu çizginin kaybolmasına ama asla müsaade etmeyin. Sizi kardeşlerinize karşı kışkırtanlara karşı dikkatli olun. Bu alçakların kendi zehirlerini size de enjekte etmesine asla izin vermeyin. 1 milyonu aşan üye sayısıyla Türkiye’nin en büyük gençlik hareketi olan AK Gençliğin bu konuda tüm gençlere örnek olacağına inanıyorum. Sizlerden kardeşliğimize sıkı sıkıya sarılmanızı bekliyorum” dedi.
‘SAÇMASAPAN ARGÜMANLARLA MİLLETİN AKLIYLA ALAY ETMEKTEN VAZGEÇİN’
“Buradan bu mürailere sesleniyorum” diyen Erdoğan, “Madem teröre şaşı bakıyorsunuz en azından biraz dürüst olun. Madem terör örgütlerine gıkınızı çıkartamıyorsunuz bari biraz hasbi olun. Saçma sapan argümanlarla milletin aklıyla alay etmekten vazgeçin. Cumartesi günkü skandal sizin bölücülerle ne ilk ne son dayanışmanızdır. Biz sizin kapkara sicilinizi televizyon ekranlarında PYD’nin avukatlığını yaptığınız günlerden çok iyi biliyoruz. Biz sizin sözde terör hassasiyetinizi Irak- Suriye teskerisine bölücü örgütün uzantılarıyla birlikte verdiğiniz ret oylarından çok iyi biliyoruz. Biz sizin terör konusundaki ilkesizliğinizi 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde Kandil’den gelen destek açıklamalarından çok iyi biliyoruz. Meydan meydan ‘Seloya özgürlük’ çağrıları yapan siz değil miydiniz? Miting alanlarını PKK’nın sembolleri ile selamlayan siz değil miydiniz? Bölücü örgütün kurulduğu köyü seçim öncesinde ziyaretgaha çeviren siz değil miydiniz? Silivri’deki teröristin kapısında milletvekillerine sırayla nöbet tutturan siz değil miydiniz? Kurultay kürsüsünden hapisteki demokrasi düşmanlarına selam yollayan siz değil miydiniz? Bunların hepsini kat ve kat fazlasıyla yaptınız ve ne olduğunuzu çok iyi biliyoruz. Siyasi çıkarınız ve istikbaliniz için bölücü terör meşruiyet kazanmasına rıza gösterdiniz” dedi.