2024 yılı bütçe görüşmelerinde son gün

CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, “İktidarınızda her yıl 27 milyar dolar, her ay 2,2 milyar dolar, her gün 73 milyon dolar, her saat 3 milyon dolardan fazla faizi milletin kesesinden aldınız, iç ve dış faiz lobilerinin kesesine attınız.” dedi.

Günaydın, TBMM Genel Kurulunda 2024 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde grubu adına yaptığı konuşmada, iktidar temsilcilerinin sık sık büyüme rakamlarından bahsettiğini ancak gösterge ve verilerin bunu teyit etmediğini söyledi.

Kişi başına gayrisafi yurt içi hasılanın 2008’de 11 bin 18 dolar, 2022’de de 10 bin 659 dolar olarak gerçekleştiğini, 2023’te ise 12 bin 415 dolar olacağını belirten Günaydın, “Demek ki kişi başına gelirde siz en azından 15 yıldır yerinizde sayıyorsunuz. TÜİK’in gelir dağılımı istatistiklerine göre en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik kesimin toplam gelirden aldığı pay, önceki yıla göre 1,3 puan artarak yüzde 48’e çıkmış. Buna karşılık en düşük yüzde 20, ancak yüzde 6 alabilmiş. İktidarınız ve yandaşlarınız hızla zenginleşirken, bal tutan parmağını yalarken vatandaş avucunu yalamaya devam etmiş.” diye konuştu.

Yoksulluk ve işsizliğin arttığını savunan Günaydın, “Türkiye’yi sefalet endeksinde dünyada ilk 10’a soktunuz, önünüzde Zimbabve, Suriye, Sudan, Yemen gibi ülkeler var. Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokacaktınız, en sefil 10 ülkesinden biri yaptınız. Yaparsa AKP yapar, bu utanç da sizin.” dedi.

Bütçeden yapılan faiz ödemelerini de eleştiren Günaydın, şöyle devam etti:

“İç ve dış faiz lobilerine 21 yılda 2 trilyon 189 milyar lira ödediniz. Bu, 2017’ye kadar her yıl ortalama 50 milyar lira diye gidiyordu, sonra canavarlaştı bu rakamlar. Bu senenin bütçesinin tam 632 milyar lirasını faize veriyorsunuz. Son 21 yılda faiz lobilerine 559 milyar dolar ödediniz. Bu, sizden evvelki hükümetlerin toplam ödediği faizin 2 katı. İktidarınızda her yıl 27 milyar dolar, her ay 2,2 milyar dolar, her gün 73 milyon dolar, her saat 3 milyon dolardan fazla faizi milletin kesesinden aldınız, iç ve dış faiz lobilerinin kesesine attınız.”

Gökhan Günaydın, Türkiye’nin son 21 yılda verdiği dış ticaret açığının toplamının da 1,3 trilyon dolar olduğunu dile getirerek, “Ekonomide ‘Türkiye modeli’ diye sattığınız hayal, dış ticaret açığını ve işsizliği füze gibi fırlattı, Türkiye, tarihinde ilk kez bu kadar derin bir yoksulluk gerçeğiyle karşı karşıya kaldı. Gelir dağılımı öylesine arttı ki birileri lüks konutlardan onlarca satın alırken orta sınıf, beyaz yakalılar artık ev kiralarını ödeyemez hale geldiler.” değerlendirmesinde bulundu.

“Böyle gayriciddi devlet yönetimi olmaz”

CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, bütçenin bütüncül bir perspektiften yoksun, içsel tutarlılığı olmayan ve birbirinden kopuk metinler şeklinde olduğunu öne sürerek, “Bu hükümetin uzun vadeli bir stratejisi yok. Türkiye’yi nereye götüreceksiniz? Nasıl bir yol izleyeceksiniz? Yöntemler neler, araçlar neler?” dedi.

İktidarın 2011 yılında “2023 hedefleri” adı altında 12 yıllık bir perspektif ortaya koyduğunu anımsatan Türeli, “Toplum da baktığı zaman aslında 2023 hedeflerinin olabilirliğini düşündü ama bugün geldiğimiz noktada 2023 yılı hedefleri çöpe atıldı ve 2053 yılına ertelendi. 2023 yılında yapmak istediklerinizi 2053 yılında yapacağınızı söylüyorsunuz. Böyle gayriciddi devlet yönetimi olmaz. Aslında bu, yapılan işlerin ne kadar sistemden uzak olduğunu, ne kadar plansız ve programsız olduğunu gösteriyor.” diye konuştu.

Bütçenin, bu yıl hazırlanan 12. Kalkınma Planı ile de bir ilişkisi olmadığını savunan Türeli, bütçedeki kaynaklara ve kaynak-harcama dengesine bakıldığı zaman Plan’daki önceliklerin, amaç ve hedeflerin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını iddia etti.

Neoliberal ekonomi modelinin AK Parti hükümetleri döneminde noktasına, virgülüne dokunmadan uygulanmaya devam edildiğini dile getiren Türeli, şunları kaydetti:

“Dış kaynağa, özellikle sıcak paraya dayalı büyüme modeli uygulanmıştır. Tarımsal destekler azaltılmış ve tarım adeta tasfiye edilmiştir. Kamu kurumları özelleştirilmiştir. Kamu yatırımları, Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle özel sektöre yaptırılmaya başlanmıştır. Eğitim ve sağlık hizmetleri gittikçe artan bir biçimde ticarileşmiş, piyasalaştırılmış, piyasa koşullarına bırakılmıştır ve emek kesiminin sermaye kesimi karşısındaki konumu gerilemiş, emeğiyle geçinenlerin gelirleri ve satın alma güçleri azalmıştır. AKP hükümetleri döneminde, Türkiye’nin yapısal sorunları çözülmemiş, aksine ağırlaşmıştır. Cari işlemler açığı yüksek seviyelerde gerçekleşmektedir. Cari açığın en büyük nedeni Türkiye’deki üretim ve ihracat yapısının ham madde ve ara malı ithalatına bağımlı olmasıdır ve sektörler bazında baktığımızda bu çok yüksek oranlardadır, özellikle bazı sektörlerde yüzde 80, 85 düzeyinde ara malı ithalatına bağımlılık vardır.”

Günaydın ve Türeli’nin konuşmaları sırasında CHP Genel Başkanı Özgür Özel de Genel Kurul’da yer aldı.

DEM Parti ve CHP Grubu adına yapılan konuşmalar sırasında Genel Kurul’da bulunmayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve MHP’li milletvekilleri, AK Parti Grubu adına yapılan konuşmalara geçilince salona girdi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir